Karanlık Kavuşma


Bakma bu kadar yalnız göründüğümüze, sen ve ben; toplamda dört kişiyiz aslında. Otursak şöyle karşılıklı, göz göze bir akşam yemeğine; bir biz oluruz masada kanlı canlı, bir de gölgemiz gibi ardımızdaki karanlığa saklanan, yaşamayı istediğimiz hayatlarımız...

Bir çocukluk anısı gibi gelir anlatsam kafamın içinde gördüklerimi. Hemen peşimdeki gölgemi, çocukken konuşup arkadaşlık ettiğim, yanımdan ayırmadığım oyuncak bebeğe benzetirsin en basitinden. Dolapta saklandığına inandığımız yaratıklar, öcüler gibi gelir hayal ettiklerim.

Biz müsaade isteyerek kalkalım ve hayalimizdeki bizi taşıyan gölgeler, karanlıktan çıkıp otursunlar o masaya.

Ne kolay olur anlatması sonra;

Başka bir yoldan aynı restorana gelmiş iki farklı insan gibi. Aynı sofrada farklı mezeleri seven, aynı ayın altında rakıda buz niyetine farklı melodilere kapılan. Sanki önceden karşılaşmış iki insanın, ilk görüşte aşkı; birinin perdeyi açıp gölgeyi dağıtması gibi...

...

"Efendim içecek olarak ne alırsınız?" dedi garson. Şöyle bir baktığında, yüzlerinden rakı içmeleri gerektiğini anlamıştı da aslında.  "Bir büyük söylesek yeter mi?" dedi adam, kadın da kafasıyla onayladı onu. Mezeler seçildi.

O gün, hep yüz yüze bakan, her an konuşan, dertleşen iki insan gelmemişti o masaya. Kendilerini diken üstünde hissediyorlardı. Rakı gelene kadar konuşmadılar, rakı gelince de "Buz ister misin?" oldu masada ilk kurulan cümle. Buza bile gerek duymayacak kadar soğuktu ortam. İlk yudumdan önce kadeh tokuşturdular ama ne şerefe dediler ne sağlığa. İkisi de tam veya her ikisi de onarılamayacak kadar noksan olduğundan değil; sadece bilemediler ne diyeceklerini.

Sanki hayali bir beyaz mendilin katlarını masanın üzerinde narince açar gibi ilk kırgınlığını ortaya çıkardı: "Biraz toparladın mı işlerini? Aramıyorsun ne zamandır." dedi kadın.

"İşe gitmiyorum. Seni düşünmekten özlemekten, yataktan bile çıkamıyorum. Sen köpek gibi davransan da bana hafızamdan atamadığım tek şey sensin; görsem de görmesem de." demeyi geçirdi aklından adam ama kelimeler gelmedi diline, kadın dikkatle onu izlerken. Orada, tam o anda bir şey oldu. Hayatı boyunca içinden gelenleri hiç yapmayan, uygulamayan adam bozdu bütün sessizliğini. Kendi selamını verip çekilirken; sahneyi olmak istediği adama bıraktı;

- İşlerimi toparlamadım. Doğrusunu istersen bir iki hafta içerisinde toparlayacağım bir işim de kalmayacak zaten. Elektriği yatırmayı unutmuşum, bir haftadır elektrikler de kesik. Fark etmişsindir gerçi ama yaklaşık on kilo zayıfladım beni son gördüğün o yemekten beri. Ve evet, aramıyorum çünkü bir kere ararsam tekrar arayacağım. Sonra tekrar. Senin sesin benim için Dünya'daki en güzel bağışıklığı yapan şey ve ben onun bağışıklığından kurtulmak için her şeyimi verdim, kendi kendime bir tedavi sürecine girdim. Eğer seni ararsam, bir kere bile ararsam daha şiddetli başlayacaktı bu bağışıklık. Özür dilerim. Benim tamamen dostane duygular içinde olmadığımı bilmiyordun sen haliyle. Ne çok sorgulayıp sinirini bozmuşsundur benim yüzümden kim bilir. Ben seni aramadım çünkü senin aradığın ben değildim.

- Bi, bi saniye. Sen. Yani şimdi.

- Sormaya çalıştığın buysa eğer; seni seviyorum, evet.

Sustular bir süre. Hiç işlenmemesi gereken bir günaha girmiş gibi hissetti adam. Buzun rakı bardağındaki eriyişini izledi gözlerini ayırmadan. Kadın bozdu sessizliği;

- Ne zamandan beri böyle hissediyorsun?

- Güldüğünden, ağladığından, dinlediğinden, anlattığından beri; yolda, işte, sokakta, pazar kahvaltısında insanlara karşı merhametini, şefkatini gördüğümden beri; hatta belki zorlasan, başka bir evrendeki gözümle, imamın kulağına adını fısıldadığı andan beri.

- Ne diyeceğimi bilemiyorum.

- Farklı bir ad ve farklı bir şehir olsaydı keşke.

- Nasıl yani?

- Birebir aynı insan olacaksın; yaşadıkların, huyun, tavrın, tipin. Sadece ismin ve şehrin farklı olacak; benim de tabi. Belki o zaman bir şansımız olurdu.

- Neden sadece isme ve şehir peki?

- Eğer bir aşkın kan grubu şehrinkiyle uyumsuzsa, ne yapsan kurtaramıyorsun hastayı. Biz sıfır Rh negatif oluruz seninle, diz kapaklarımızın üstüne ilk düşüşümüzde kabuk bağlamaz da kanarsak; yok oluruz. İsme gelince; sana ne diye seslensem mutluluktur bana, yeter ki sen ol seslendiğim.

Kadın sustu. İçine içine sustu ama. Sanki önceki hayatında susması gerekip de susmadığı ne kadar an varsa hepsi için topluca susuyordu. Midesine biraz daha anason gönderdikten sonra adam devam etti;

- O şehre ait bir şarkı olur mesela, seni onun güftesinde severim. Şehrin meşhur bir yemeği olur, malzemesinin tazeliğinde severim. Ünlü bir yapısı olur, mimarisinin asaletinde severim. Çok bilindik bir yazarı olur, kaleminde severim. Sen bana bir şehir göster, benim için her şey sen olur, öyle severim. Hem elimden iş de gelir benim, biliyorsun sen de. Orada senin damın aksa kilden kiremit olurum akan yere, musluğun tıkansa ben çağlarım, kombin arızalanırsa kazan dairen bile olurum. Kalemin biter mürekkebin, enerjin biter tükenmezin olurum. Olurdum daha doğrusu. Olsaydı, olurdum.

- Asma ama suratını böyle. Çok kötü hissediyorum kendimi. Kızacaksın, çok klasik gelecek ama sende veya hissettiklerinde bir sıkıntı yok ki. Tamamen bende problem. Anlatamıyorum da bunu kelimelere döküp, ağzına sıçıyım!

- Ağzına mı sıçasın?

- Özür dilerim. Kuracak cümle bulamayınca bastım küfrü.

İlk kez ikisi de tebessüm etti saatlerdir oturdukları masa başında. Boşalan bardağına yeni dubleyi doldurmadan önce adam tekrar lafa girdi;

- Benim sana asıl söylemem gereken başka bir şey var. Bunların hepsini bir yere bağlamak için anlatmam gerekiyordu. Şimdi asıl konuyu söyleyebilirim ama nasıl söylerim onu bilemiyorum.

- Nasıl istersen öyle.

- Ben gidiyorum. Haftaya bugün Almanya'ya uçağım var. En az iki yıl ama büyük ihtimalle ömür boyu oradayım artık. Bir pişmanlıktan dolayı gitmiyorum yanlış anlama.sevmekten sıkıldım, bıktım gibi bir durum da yok. Kalırsam seni mutlu edemeyeceğim ve senin mutsuzluğuna sebep olduğum bir şehirde kalmak istemiyorum. Denedim gördüm, bekleyerek geçecek bir şey değil bendeki. Oraya gittiğimde de durum değişmeyecek sen sürekli aklımda olacaksın. Sana koşmak, sana kaçmak, seni aramak isteyeceğim. En azından bunları kendi içimde, yabancı insanların arasında kimseye anlatmadan imha edersem sana da zararım dokunmaz. Bir gün belki başka bir şehirde başka bir isimle karşılaşırız. Kahverengi gözlerini kalabalığın arasında fark edince koşarak yanına gelirim. Kış ortası toprağa cemre düşürecek sıcaklıktaki gülüşünü izlerim; adını sorarım sonra ve memnun olurum seninle tanıştığıma. Seni seviyorum.

Adamın gözlerinden bir damla yaş süzüldü ve önünde duran boş bardağa düştü. Biraz daha seyreldi bardağın dibindeki rakı beyazı. Kadın şiddetli bir titremeyi önlemek için kendini kasarak ağlıyordu. Yavaşça kalktı yerinden adam ve ceketini giydi. Gölgesini masada bırakıp ruhsuz bir benlikle ağır ağır uzaklaşmaya başladı masadan son bir kez kadına bakıp. Bir dakika içerisinde restorandan çıkmıştı, gözden kayboldu.

Yarıdan fazlası dolu olan rakı bardağını kafasına dikti kadın. Artık kontrolden çıkan göz yaşlarıyla birlikte, titreyen dudağını zar zor oynattı adamın arkasından bakakalmışken;

"Sahilde, yalın ayak kumda koştuğum çocukluk anılarım gibisin. Öyle sıcak aynı zamanda öyle huzur veren bir serinlikte. Kapkara hayatımın beyaz yalanları gibisin; gerçek olamayacak güzellikte. Ölene kadar bana sımsıkı sarılıp kalmanı istesem de şimdi gitmelisin ceketini alıp. Dediğim gibi sorun sende değil. Aslında bende de değil; gerçeklerimizde. Ben gölgemi de sana bırakıyorum, bir ömür peşinden ayrılmayacak şekilde. Artık üç kişisiniz,

Ben de seni seviyorum."

2 yorum:

  1. Merhaba, Mutsuz ve Doyumsuz Bayanlar Adana ve çevresinde yaşayan, Reel birliktelik düşünen, Gizlilik ve Güven İçerisinde İlişki Arayan Seks'te Sınır Tanımayan ve Ne İstediğini Bilen Doyumsuz Bayanların Mesajını Bekliyorumm
    0545 352 25 52 Özele Açık ! Skype™: Dost_erkek01 Whatsapp var

    Merhaba, Evli Çiftler Eşi için Büyük ve Kalın Düşünenler.. ( Fotoğraf ispatlı ) Eşinizin Mutluluğuna Engel Olmayın 0545 352 25 52 Özele Açık! Whatsapp Var Skype™: Dost_erkek01 Not:Tek Erkeqim.. Deneyimim var.

    Merhaba, Grup seks fante*zisini gerçekleştirme düşüncesinde olan Kararlı Samimi Paylaşıma Açık Gizliliğe Önem Verenler

    * Evli Çiftlere 3. Tek ERKEĞİM!

    * Kocasının yanında bir başka tene dokunma arzusu olan

    * Tost olmayı arzulayan bayanlar

    * Karısı gözlerinin önünde başka bir tene dokunurken aldığı hazzı görmek isteyenler beyler

    * Sizi tanıyan sizin hassasiyetinizi bilen gizliliğe önem veren deneyimli güvenilir sırdaş samimi dost olarak tanışmak isteyenler

    * 0545 352 25 52 Özele Açık ! Skype™: Dost_erkek01 Whatsapp var

    YanıtlaSil
  2. Merhaba, Mutsuz ve Doyumsuz Bayanlar Adana ve çevresinde yaşayan, Reel birliktelik düşünen, Gizlilik ve Güven İçerisinde İlişki Arayan Seks'te Sınır Tanımayan ve Ne İstediğini Bilen Doyumsuz Bayanların Mesajını Bekliyorumm
    0545 352 25 52 Özele Açık ! Skype™: Dost_erkek01 Whatsapp var

    Merhaba, Evli Çiftler Eşi için Büyük ve Kalın Düşünenler.. ( Fotoğraf ispatlı ) Eşinizin Mutluluğuna Engel Olmayın 0545 352 25 52 Özele Açık! Whatsapp Var Skype™: Dost_erkek01 Not:Tek Erkeqim.. Deneyimim var.

    Merhaba, Grup seks fante*zisini gerçekleştirme düşüncesinde olan Kararlı Samimi Paylaşıma Açık Gizliliğe Önem Verenler

    * Evli Çiftlere 3.TEK ERKEĞİM!

    * Kocasının yanında bir başka tene dokunma arzusu olan

    * Tost olmayı arzulayan bayanlar

    * Karısı gözlerinin önünde başka bir tene dokunurken aldığı hazzı görmek isteyenler beyler

    * Sizi tanıyan sizin hassasiyetinizi bilen gizliliğe önem veren deneyimli güvenilir sırdaş samimi dost olarak tanışmak isteyenler

    * 0545 352 25 52 Özele Açık ! Skype™: Dost_erkek01 Whatsapp var

    YanıtlaSil