Konuşmak İçin Çok Yorgunum

Düşkünlüğümüz, içkiye mi yoksa hiçliğe mi bilmediğimiz akşamlardan birisiydi. "Tam sarhoş olmalık bir gün!" demiştim sofraya oturduğumuzda; "Takılma artık." demiştin sen de, sarhoşluğu isteme nedenimi bildiğinden.

Bir iki küfrettim, o küçük çocuk, büyük meze tepsisini iki eliyle kucaklayıp masamıza gelene kadar. Normalde olsa kızardın bana küfrettim diye ama biliyordun işte içimi, ses etmedin o gün. Ne kadar kızarsan kız, içtiğinde benden çok küfrettiğin gecelerimiz de olmuştur...

Haydari, köpoğlu, levrek, illa ki beyaz peynir.

Ben sigaramı yakarken sen mezeleri sayıp göndermiştin çocuğu, iki dakika sonra da sıcak ekmekler gelmişti.

Şimdi, gözlerine bakarak böldüğüm o sıcak ekmek dilimini düşünüyorum da, gözlerinden mi, havadan mı yoksa nemden mi bilmiyorum; hiç bir sıcaklık beni böyle güzel yakmamıştı. Akabinde denize doğru çevirdin kafanı, rüzgar boynundan girip dalgalandırdı küt esmer saçlarını; "Ne güzel uyunur, kıvrılıp o güzel boynun kuytusuna..." diye düşündüm. Anason; gereğinden uzun süren acıları, vakti gelmemiş mutluluklar gibi gösteriyor insana...
Sonra sustuk bir süre, sadece yedik içtik. Sonra biraz daha içtik. İçtikçe açılan bütün insanlara inat içimize kapandık, kapıları içerden kilitleyerek. Herkes tahta masalarda bir arada olmanın sıcaklığını yaşarken, biz mekanda yer olmadığı için aynı masaya oturmak zorunda kalan iki insan gibi yudumladık rakı ve şalgamı.

Gitmek istediğini ilk orada anladım, ben gülerken gözlerini kaçırdığında; kimse istemez biraz sonra sileceği bir gülüşü görmeyi zira. O zaman tekrar ettim otururken söylediklerimi "Tam sarhoş olmalık bir gün!" kelimeler ağzımda daha bir yuvarlanarak. "Takılma artık." demedin bu sefer, hatta bakmadın bile. Ayağımı bastığım yerden, göğün son katmanına kadar bağırarak yükselmek istedim; uykusuzluğum, yorgunluğum, insanlar, hayatlar, adaletsizlik, öğrenim kredisi, pokemonu yayından kaldırtan çocuk, meybuzun artık satılmaması, biraz daha adaletsizlik, cehalet, alkole sürekli zam gelmesi, sen, ben, yalnızlığımız ve sarhoşken aklıma gelmeyen daha bir sürü şey için bağırmak istedim ama ağzımı açamadığımı fark ettim senin denize dalan bakışların eşliğinde saçların rüzgarla savrulmaya devam ederken; sonra bir damla yaş süzüldü sağ gözümden... Daha da bir kenetlendi dudaklarım sonrasında, her açmaya çalıştığımda yeni bir damla takip etti ilkini. Diğer masalardan insanlar, garsonlar, tabağımızdaki kalamar ve hatta Türki Cumhuriyetler fark etti ama sen göremedin sessiz sessiz akan gözyaşlarımı, benim seninkileri göremediğim gibi.

Bardağının dibinde kalan ve rakıdan çok eriyen buzdan oluşan sıvıyı kafana dikip kalktın masadan. Ne bir neden, ne bir veda... Hiçbir şey demedin.

Dımdızlak kaldım, o Dünya'dan daha kaypak olan kıçıkırık tahta sandalyenin üzerinde.

Ne fonda bir yerlerden Neşet Ertaş şarkıları yükseliyordu ne de beni teselli etmek için nur yüzlü bir insan yanıma oturdu. O zaman anladım filmlerdeki gibi olmayacağını hiçbir şeyin. Tek başıma, denize baka baka, ağlaya ağlaya içtim rakımı ve sigaramı. Cesaretimi toplayıp da kafamı denizden insanlara doğru her çevirdiğimde biraz daha boşalıyordu masalar. Altıncı kez kafamı çevirdiğimde sadece ben, garsonlar ve kediler kalmıştık mekanda. Süreyi dakika olarak bilmiyorum ama altı kadeh boyunca hem ağladım hem gidemedim adetlerimizin aksine.

Gözlerimdeki yaş stoğu bitmiş olacak ki bir ara kuru gözlerle rakı bardağına odaklandığımı fark ettim. Düşünmeden, sorgulamadan ve yaşadığımı hissetmeden.

Sağ tarafımda, yerden gelen bir ses bozdu bardak ile aramdaki bakışmayı. Bir kedi yavrusu gözlerini dikmiş bana bakıyordu. Masaya bakıp ona layık bir şeyler aradım, tabağımda kalan iki kalamarın ikisini de önüne attım. Bir iki kokladıktan sonra ikisini de yemeden kafasını çevirip gitti. Bir gecede iki kez terk edilmenin haklı gururu ile bardağımdaki son yudumu kafaya diktim.

O gün tam sarhoş olmalık bir gündü ve sen beni en ayık halimle terk ettin.

2 yorum:

  1. Merhaba, Mutsuz ve Doyumsuz Bayanlar Adana ve çevresinde yaşayan, Reel birliktelik düşünen, Gizlilik ve Güven İçerisinde İlişki Arayan Seks'te Sınır Tanımayan ve Ne İstediğini Bilen Doyumsuz Bayanların Mesajını Bekliyorumm
    0545 352 25 52 Özele Açık ! Skype™: Dost_erkek01 Whatsapp var

    Merhaba, Evli Çiftler Eşi için Büyük ve Kalın Düşünenler.. ( Fotoğraf ispatlı ) Eşinizin Mutluluğuna Engel Olmayın 0545 352 25 52 Özele Açık! Whatsapp Var Skype™: Dost_erkek01 Not:Tek Erkeqim.. Deneyimim var.

    Merhaba, Grup seks fante*zisini gerçekleştirme düşüncesinde olan Kararlı Samimi Paylaşıma Açık Gizliliğe Önem Verenler

    * Evli Çiftlere 3. Tek ERKEĞİM!

    * Kocasının yanında bir başka tene dokunma arzusu olan

    * Tost olmayı arzulayan bayanlar

    * Karısı gözlerinin önünde başka bir tene dokunurken aldığı hazzı görmek isteyenler beyler

    * Sizi tanıyan sizin hassasiyetinizi bilen gizliliğe önem veren deneyimli güvenilir sırdaş samimi dost olarak tanışmak isteyenler

    * 0545 352 25 52 Özele Açık ! Skype™: Dost_erkek01 Whatsapp var

    YanıtlaSil
  2. Merhaba, Mutsuz ve Doyumsuz Bayanlar Adana ve çevresinde yaşayan, Reel birliktelik düşünen, Gizlilik ve Güven İçerisinde İlişki Arayan Seks'te Sınır Tanımayan ve Ne İstediğini Bilen Doyumsuz Bayanların Mesajını Bekliyorumm
    0545 352 25 52 Özele Açık ! Skype™: Dost_erkek01 Whatsapp var

    Merhaba, Evli Çiftler Eşi için Büyük ve Kalın Düşünenler.. ( Fotoğraf ispatlı ) Eşinizin Mutluluğuna Engel Olmayın 0545 352 25 52 Özele Açık! Whatsapp Var Skype™: Dost_erkek01 Not:Tek Erkeqim.. Deneyimim var.

    Merhaba, Grup seks fante*zisini gerçekleştirme düşüncesinde olan Kararlı Samimi Paylaşıma Açık Gizliliğe Önem Verenler

    * Evli Çiftlere 3.TEK ERKEĞİM!

    * Kocasının yanında bir başka tene dokunma arzusu olan

    * Tost olmayı arzulayan bayanlar

    * Karısı gözlerinin önünde başka bir tene dokunurken aldığı hazzı görmek isteyenler beyler

    * Sizi tanıyan sizin hassasiyetinizi bilen gizliliğe önem veren deneyimli güvenilir sırdaş samimi dost olarak tanışmak isteyenler

    * 0545 352 25 52 Özele Açık ! Skype™: Dost_erkek01 Whatsapp var

    YanıtlaSil